25 Nisan 2020 Cumartesi

''Black Goo'' Nedir ? Bilinçli Yapışkan Siyah Sıvı ...

''Black Goo'' Nedir ?


Dabbet’ül Arz, bilinç ve şuur taşıyan, petrolümsü, siyah bir sıvıdır.Batı dilinde ”Black Goo” olarak geçmektedir.
80’li yıllarda Falkland savaşından İlngiltereye getirilip üzerinde deneyler yapılmıştır.Bilim adamlarıyla temasa giren bu sıvı, bazılarını korkunç intiharlara itmiştir.
İlginç ve enteresan olan nokta, Allah inancı, ruh ve iman nuru taşıyan insanlara bir zarar veremeyişidir.
Hadis’te de belirtildiği üzre, dabbetül arz, kafirlerin yüzünü karartır ve müminlerin yüzünü parlatır.
Küfür ve iman arasında ayrım yapan bir tür bilinçli sıvı.
Ruh ve iman nuru taşımayan bedene girdiği zaman cinler bu sıvı üzerinden insan vücudunu/bedenini üstlenebiliyor.
Bu sıvı bir nevi boyutlar arası bir tür transformatör’dür.Bir ucuyla bizim dünya boyutumuzda, bir ucuyla da cinler boyutundadır.İki boyutu biribirne bağlayan bir tür boyutlar arası geçit/portal hükmündedir.
Bu sıvı, kollektif bir bilinç/şuur taşıyor.Yani, parçalara yarılıp bölündüğü zaman, diğer ayrı parçalarıyla bir bütünlük teşkil ediyor.Bir parçada hissedilen şey aynı anda bütün parçalar tarafından algılanıyor.
Hz.Süleyman devrinde bazı ruhsuz ve imansız insanlar bu sıvıyla temasa geçmiştir.Ruhu ve imanı olmayan insanların bedenleri bu sıvı vasıtasıyla bazı cinler tarafından üstlenmiştir.
Cinler bir araç ve vasıta olmadan bizim boyutumuza gelemiyor.Nasıl ki biz göğe yükselmek için bir araca/uçağa ihtiyaç duyuyorsak, onlar da kendi boyutlarından bizim dünya boyutumuza gelebilmeleri için bu sıvıya/transformatöre ihtiyaç duyuyorlar.
Cinler bu sıvıya hulul edip bizim boyutumuza gelebiliyorlar.Ancak yalın haliyle bu sıvıya girmek onların işine yaramıyor.Çünkü sıvının eli ayağı, gözü kulağı yok ki dünya üzerinde eylem yapabilsinler.
Dünya boyutunda eylem yapabilmek için bir bedene ihtiyaçları vardır.Hayvan bedenlerine girebilirler ancak onların bedenleri dünya işlerini görmede pek yararlı olmuyor.En mükemmel beden insan bedenidir.
İnsan bedenlerini üstlenme konusunda karşılarına bir sorun çıkıyor:Bu sıvıyla temasa geçen herkesin bedenine girip onu üstlenmiyorlar.Çünkü, insanın ruhu/iman nuru cinleri yakıyor, eritiyor, yok ediyor.
Yanmadan insan bedenini üstlenmeleri için insanı ruhen öldürmek ve (iman) nurunu gidermek zorundalar.Yani bir nevi insanı zombileştirmek zorundadırlar.Zombi, ruhsuz insan bedenine denilir.Filmlerdeki zombilerle ruhsuz insanlar kast edilir.
Bu sorunu da Chemtrail alameti ile gideriyorlar.Hadis’te belirtilen Duhan alameti bugünün tabiriyle Chemtrails vakasıdır.Yaklaşık 20 seneden beri, uçaklar vasıyasıyla havaya duhan/zehir saçmaktadırlar.Bu duman/duhan/chemtrails insanları yavaş yavaş zombilere dönüştürüyor.Yani insanlığı ruhen öldürüyor ve nur’en söndürüyor.Bunu yanısıra gıdamızı zehirliyorlar ve radyasyon kullanıyorlar….İnsanlığı ruhen öldürmek ve nur’en söndürmek için bir sürü proje/program yürütülüyor.
Nihayet insanlar ruhsuz zombilere dönüştüğünde bir cin olan deccal, dabbetül arz svısı vasıtasıyla, Prinz William’ın bedenini üstlenecektir.Bir rivayete göre Prinz William 2015’de, 33 yaşına girdiğinde, kurtarıcı İsa Mesih olarak karşımıza çıkacaktır.
Diğer, ruhu ölmüş ve nuru giderilmiş insanların bedenleri, bu sıvı vasıtasıyla, deccalin cin ordusu tarafından üstlenecektir.
Ruhunu ve imanını koruyabilmiş insanlar cinlerden emin olacaktır.Deccal yakında zuhur ettiğinde cinler, ruhlu ve imanlı ,nsanlara karşı bir savaş sürüdürecektir.
Daha doğrusu bu savaş metafizik bir savaş olacaktır.Cinlerdeki üstün kuvvelerin aynısı ruhunu koruyabilmiş insanlarda da olacaktır.
Nitekim dabbetül arz svısının güçlendirici bir özelliği vardır.Yani, var olan özelliği/kuvveyi 100 kat veya 1000 kat güçlendirmektedir.Aynı doping gibi birşey.Nurun varsa güçleniyor ve parlamaya başlıyorsun.Kalbinde karanlık varsa yüzün zifiri karanlığa bürünüyor.

Dabbetü'l-Arz Nedir ?

Kuran’da yer alan “Dabbetu’l-arz” ve “Yecüc ve Mecüc tabirleri bin bir türlü tartışma konusu olmaya devam ediyor. Öyle ki bu iki kelime üzerine başlı başına bir dini edebiyat üretildiğini söylememiz bile mümkündür.
Peki, Kuran bu tabirlerle ne anlatmaktadır?
Denmek istenen aslında nedir?
Bu yazının konusunu bunlar oluşturuyor.
DABBETU’L-ARZ; YERYÜZÜNÜN DİLE GELİŞİ
Kuran’da dabbetül-arz tabiri şöyle geçmektedir;
Harfi harfine: “Söz üzerlerine vaki olduğu zaman onlar için yeryüzünden bir ‘dâbbe’ çıkarırız. Onlara ‘kelime’ olur da insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadığını söyler.” (Neml; 27/82)
Daha serbest çeviriyle; “Söz gerçekleştiği zaman, yeryüzünü canlandırıp dile getireceğiz. İnsanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını bir bir yüzlerine vuracak. (Neml; 27/82)
Daha sonra ayet şöyle devam ediyor; “O gün her milletten ayetlerimizi yalanlayanları ayrı bir grup olarak toplayacağız. Böylece topluca huzurumuza çıkarılacaklar. Huzura çıktıkları zaman Allah “Demek siz Benim ayetlerimi anlamadan dinlemeden yalanlıyordunuz? Değilse ne yapıyordunuz?” diyecek.” (Neml; 27/83-84)
Ayette geçen [DABBETU’L-ARZ] tabirinin “Yeryüzünün canlanışı” anlamında bir deyim olduğu anlaşılıyor. Sözlükte [DBB] kökü “Yavaş yavaş yürümek, yumuşak yürümek, emeklemek” anlamına geliyor.
Hastalık yavaş yavaş sirayet etti (dabbe’l-maraz), nehir yavaş yavaş aktı (dabbe’l-nehr), yavaşca yürütmek (idbâb), hayvan, yerde kımıldayan hayvan (dâbbe), ayı (debbu), tank (debâbe), emekleme, yavaş yürüyen, sürünen hayvan (debîb) kelimeleri bu köktendir…
Demek ki ayette geçen “Yeryüzünden bir ‘dâbbe’ çıkarırız, onlara ‘kelime’ olur da insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadığını söyler” ifadesi bağlam içinde “Yeryüzünü canlı bir varlık gibi dile getirip konuştururuz; onlara ayetlerimize doğru dürüst inanmadıklarını, hep şüpheler içinde kıvranıp durduklarını söyler” anlamında kullanılmaktadır.
Kuran’ın, yerin, göğün, dağın, taşın, tabiatın, tarihin, güneşin, yıldızların, gecenin, gündüzün, tanyerinin, hatta insanın bizzat kendi ellerinin, gözlerinin, kulaklarının vs. dile gelip konuşturulması üslûbuna aşina olanlar için burada ne denmek istendiği gayet açıktır.
Ayette geçen [DBB] kelime kökünde yer alan “Yavaş yavaş yürümek” ile [KLM] kökünde yer alan “Kelâm etmek, yaralamak, yara açmak” anlamları ifadeye “Yeryüzü dile gelip konuşacak, onlara üzerinde yaşadıkları sürece ne yaptıklarını bir bir haber verecek, günahlarını yüzlerine vuracak” manası verir. Bu yorumu “varlığın dili ile konuşan Kuran’ın” metafizik gerilim içinde gelen üslûbundan çıkarıyoruz…
Yani burada durum şu ayetlerdeki gibidir;
Sonra duman halindeki göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne “İsteyerek veya istemeyerek gelin” dedi. İkisi de “İsteyerek geldik” dediler. (Fussilet; 41/11).
Cehenneme yaklaştıklarında kulakları, gözleri ve derileri dile gelip yaptıklarını bir bir anlatacak. Derilerine “Niçin dile gelip yaptıklarımızı bir bir anlattınız?” diyecekler. Onlar da “Bizi her şeyi söyleten Allah dile getirdi. Sizi de ilk defa O yarattı, yine O’na götürülüyorsunuz” diyecekler. Pervasızca günah işlerken kulaklarınızın, gözlerinizin ve derilerinizin bir gün dile gelip aleyhinize tanıklık edeceğini hiç düşünmüyordunuz. Yaptıklarınızdan çoğunu Allah’ın bilmeyeceğini sanıyordunuz. (Fussilet; 41/20-22)
Öte yandan bununla kıyametten önce “dabbatu’l-arz” diye bir yaratığın ortaya çıkacağı, onun kıyamet alâmetlerinden olduğu da ileri sürülmüştür. Bu konudaki rivayetleri sıralayan Razi bu ayetin tefsirinde Allah’ın kitabında bunlara delâlet eden hiçbir delilin bulunmadığını söyler. Bu yorum “dabbe” kelimesine “bir yaratık” manası verilmesinden kaynaklanmaktadır. Burada bir isimden değil bir olaydan, bir fiilden bahsedildiğini düşünürsek, peri masallarına yatkın doğu kültürümüzde algılandığı şekliyle ağzından alevler saçan yedi başlı bir ejderhadan değil, bir dile gelmeden, bir tanık olmadan bahsedildiğini anlarız. Olay “Yeryüzünden canlı bir varlık çıkarmak” değil, mecazî olarak “Yeryüzünün canlı bir varlık gibi dile getirilişi”dir. 
Şüphesiz bu Kur’an’ın tarihi olayları ve doğal çevreyi metafizik gerilim içinde konuşturan, hepsini tek bir organizma gibi kavrayan bakış açısının yansıtılmasıdır.
Bu bakış açısına göre bütün oluş ve akış tek bir organizma olup bölünmez bir bütündür. Hepsi birbiriyle etkileşim ve iletişim halindedir. Örneğin yeryüzü üzerinde yaşayan tüm canlıların ne yaptığını bir gün dile gelip ortaya dökecektir. İçine gömülü cesetlere “Haydi çıkın hesap vermeye” diyecektir. Güneş, ay, yıldızlar vs. hepsi dile gelerek kendilerini tanrılaştıranları ifşa edecektir. Gece dile gelip bağrında ne günahlar işlendiğini bir bir haber verecektir. Dahası insanın bizzat kendi eli, ayağı, gözü, kulağı vs. dile gelip ne günahlar işlendiğini haber verecektir. 

Bu nedenle insanoğlu bizzat kendi organları başta olmak üzerine bastığı toprağın, içinde yaşadığı tabiatın ve yaşadığı tarihin tanıklığından kaçabileceğini sanmamalıdır. Çünkü hepsi tek bir canlı organizma olup, “Mutlak Oluş” un karakterini ve davranışı yansıtmaktadırlar. Nitekim Türkçede çok bilinen ‘Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı/Düşün altında binlerce kefensiz yatanı” (M. Akif) mısraı bu manayı çağrıştırır. İşte dabbetu’l-arz tabiri ile de buna benzer bir şekilde “Üzerinde yaşadığın yeryüzünü toprak diyerek geçme tanı/Düşün bir gün dile gelip her şeyi anlattığını” denmek istenmektedir… 
(R. İhsan Eliaçık- http://www.haber10.com/makale/2276/ )

24 Nisan 2020 Cuma

Evde Teravih Namazı Nasıl Kılınır ?

Bu yıl corona virüs nedeniyle namazlar evlerde kılınıyor. Evlerde kılınacak namazlardan biri de Teravih namazı olacak. Bu sene ilk teravih namazı 23 Nisan akşamı kılınacak ancak virüs salgını önlemleri nedeniyle teravih namazının camilerde kılınamayacak. Peki teravih namazı nasıl kılınır?

Ramazan ayının simgelerinden bir tanesi de teravih namazı bu yıl camilerde cemaatle birlikte saf tutarak kılınamayacak. Yatsı ile vitir namazının arasında kılınan teravih namazının evlerde kılınıp kılınamayacağını merak ediliyor. Peki, teravih namazı evde kılınabilir mi?
TERAVİH NAMAZI KAÇ REKATTIR? TERAVİH NAMAZI NASIL KILINIR?
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kıldırmış olduğu Teravih namazlarının kaç rekat olduğu konusunda bir rivayet bulunmamaktadır. Hz. Ömer zamanındaki cemaatle kılınan Teravih namazlarının rekatları konusunda iki rivayet vardır; yirmi rekat, on bir rekat. Hz. Ömer'in dönemiyle ilgili farklı rivayetler; Nevevi ve Ayni tarafından, on bir rekatla ilgili rivayetin Hz. Ömer'in halifeliğinin ilk döneminde kılınan Teravih namazlarıyla ilgili olduğu, sonra Teravihin yirmi rekat olarak yerleştiği ve günümüze kadar da böyle devam ettiği şeklinde açıklanmıştır.
Teravih namazı nafile bir ibadet olduğundan, farz gibi telakki edilmesi de doğru değildir. Bu nedenle, yorgunluk, meşguliyet ve benzeri sebeplerle, Teravih namazının evde 8, 10, 12, 14, 16 veya 18 rekat kılınması halinde de sünnet yerine getirilmiş olur. Ancak cemaate iştirak etmeye çalışmak daha iyidir.
1. Rekat
“Niyet ettim Allah rızası için dört rekat Teravih namazı kılmaya” diye niyet ederiz
“Allahu Ekber” diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
2. Rekat
Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allahumme salli ve Allâhumme Barik dualarını okuruz
3. Rekat
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
4. Rekat
Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha Suresini okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
“Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah” diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız
TERAVİH NAMAZI EVDE Mİ KILINACAK?
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığında düzenlenen “Ramazan ve Sorumluluk Bilinci” temalı “2020 Yılı Ramazan Ayı” tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, 23 Nisan Perşembe akşamı kılınacak teravih namazının ardından cuma günü tutulacak ilk oruçla ramazan ayının başlayacağını belirtti.
Erbaş, ramazanda, camilerde teravih namazı kılınıp kılınmayacağına yönelik soruya da “Teravih namazlarını bu ramazanda maalesef camilerde kılamayacağız. Evlerinde herkes ailesi, eşi, çocuklarıyla teravih namazlarını kılabilir. Çünkü teravih namazı ferdi olarak da kılınabilen bir namazdır.” yanıtını verdi.
TERAVİH NAMAZININ VAKTİ NEDİR?
Teravih ve vitir namazının vakti, yatsı namazının vaktidir. Ancak hem Teravih hem de vitir namazı, yatsı namazının farzından sonra kılınır. Bu itibarla yatsı namazının farzını kılmadan vitir ve Teravih namazı kılınır ise vitir ve Teravihin yeniden kılınması gerekir. Eğer vakit çıkmış ise; Teravihin kazası gerekmez, vitrin kazası gerekir.

22 Nisan 2020 Çarşamba

Polatlı’da kumarhane baskını


Polatlı’da kumar oynayan 24 kişiye toplamda 79 bin 392 lira ceza kesildi


Polatlı'da kumar oynandığı ihbarı üzerine bir ev ve lokale Polatlı İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri tarafından operasyon düzenlendi. Operasyonda, ev ve lokalde kumar oynayan 24 kişi yakalanırken, poker masası ve oyun kartlarına el konuldu. Ev ve lokal, emniyet güçleri tarafından mühürlenirken, zanlılara kumar oynadıkları ve sosyal mesafe kurallarına uymadıkları gerekçesiyle toplamda 79 bin 392 lira cezai işlem uygulandı. Ayrıca, 8 kişi hakkında da adli işlem yapıldı. Polatlı İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, "Korona virüs salgınının göründüğü andan itibaren Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, korona virüs salgınının toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, sosyal mesafeyi koruma ve yayılım hızını kontrol altında tutma amacı ile İçişleri Bakanlığının ilgili genelgeleri doğrultusunda gerekli tedbir kararları alınmakta ve uygulanmaktadır. Bu tedbirler kapsamında, Umuma Açık İstirahat ve Eğlence Yerleri İçişleri Bakanlığının genelgesi ile 16.03.2020 günü saat 24.00 itibarıyla durdurulmuştur. Polatlı İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak, ilgili genelgeler doğrultusunda alınan tedbirlerin uygulanması kapsamında bazı vatandaşlarımızın alınan tedbir uygulamalarının aksine hareket ettikleri, lokal/kahvehane benzeri yerleri tadilat yapma bahanesi ile açtıkları, buralarda veya ikametlerde toplanarak kumar oynattıkları/oynadıkları tespit edildi" denildi.

22 Mayıs 2015 Cuma

Global Sürdürülebilir Markalar Platformunun İstanbul Buluşması "Sustainable Brands 2015" 26-27 Mayıs’ta!

Sustainable Brands 2015 Istanbul: Markalar gelecek için nasıl yenileniyor?
26-27 Mayıs tarihlerinde global Sustainable Brands buluşmaları kapsamında ‘How Now’ teması ile Park Bosphorus Hotel’de gerçekleştirilecek olan Sustainable Brands 2015 Istanbul, markaların geleceği için buluşma adresi olacak. Dünyanın en önemli 50 konferansı arasında gösterilen global Sustainable Brands buluşmalarının İstanbul ayağında; marka dünyasında geleceği şekillendiren çalışmaların önde gelen liderleri yer alıyor ve markaların sürdürülebilirlik ekseninde yeni değerleri nasıl yönettiği paylaşılıyor.
İlişki ekonomisinde dünya lideri Jerry Michalski, ödüllü yazar ve sosyal düşünce lideri Carol Sanford, marka ve pazarlama dünyasının değişimini yöneten Alex Pallete gibi uluslararası isimlerin yanı sıra bu yılın sürpriz isimleri arasında ünlü psikoloji profesörü Prof. Dr. Todd B. Kashdan ve Ayhan Sicimoğlu yer alıyor.
Sustainable Brands 2015 Istanbul, 26-27 Mayıs tarihlerinde ‘How Now’ temasıyla Park Bosphorus Hotel İstanbul’da dünyanın ve Türkiye’nin güçlü sürdürülebilir markalarını ve paydaşlarını bir kez daha İstanbul’da buluşturmaya hazırlanıyor. Dünyanın en önemli 50 konferansı arasında gösterilen  Sustainable Brands 2015 Istanbul’da; geleceğin daha iyi markalarını şekillendiren, yöneten ve oluşturan marka liderleri bir araya gelecek.  ‘How Now’ temasıyla düzenlenecek konferansta dünyadan ve Türkiye’den marka liderleri, oyunun değişen kurallarının ve değişen tüketici davranışlarının nasıl değerlendirilmesi gerektiğini; ortak değer yaratarak kârlılık artırılması için “şimdi nasıl” stratejiler oluşturmaları gerektiğini; inovasyonu ve yenilikçi çalışmaları nasıl kullanacaklarını tartışacaklar.
Markalara Yön Verecek Önemli Konuşmacılar Sustainable Brands Istanbul’da!
Dünyayı daha iyi markalarla yenileme hedefiyle bir araya gelen başarılı ve lider markaların global platformu olan Sustainable Brands bu yıl yine markalara yön verecek önemli konuşmacıları Sustainable Brands Istanbul’da katılımcılarla buluşturuyor. Konferansta Stanford ve Harvard üniversitelerinde okutulan The Responsible Business ve The Responsible Entrepreneur kitaplarının ödüllü yazarı ve TED Talks konuşmalarıyla tanınan ünlü sosyal düşünce lideri Carol Sanford’un sunumunun yanı sıra Türkiye’de organik tekstil dünyasının ve global marka danışmanlarının yakından tanıdığı değişim lideri Marci Zaroff, organik ekoloji ile marka yaratmayla ilgili deneyimlerini katılımcılara aktaracak.  Yeni modellerin düşünürü, paylaşım ekonomisi uzmanı Jerry Michalski ilişkisel ekonomi modeli ile güçlü markalar yaratmanın yol haritalarını sunarken, Fütürist Roope Mokka toplumsal değişim dinamiklerinin markalara etkisini, Alex Pallete ise yenilikçi marka geliştirme stratejilerini paylaşacak. Konferans katılımcıları inovasyon konusunda ilham verici fikirler için çalışan Florian Peter’in yenilikçi çözümlerini dinleme fırsatı yakalayacak.
Sürpriz konuşmacılar Prof. Dr. Todd B. Kashdan ve Ayhan Sicimoğlu olacak
Pozitif Psikoloji biliminin öncülerinden olan; mutluluk, anlamlı yaşam, psikolojik güçlenme, liderlik, stres ve sosyal ilişkiler konularında dünyanın en önemli otoritelerinden Prof. Dr. Todd B. Kashdan daha mutlu ve anlamlı bir ömrün reçetesini Allianz Türkiye öncülüğünde Sustainable Brands 2015 Istanbul’da paylaşacak. Gerçek bir dünya vatandaşı olan, müzisyen, yazar, radyocu, gurme, TV programcısı Ayhan Sicimoğlu ise keyifli bir sahne sohbetiyle konferansta yer alacak.
Workshoplar, Paralel Kulvarlar ve Yan Etkinlikler ile Etkili Program
Konferansta Liderlik ve Strateji, Tüketici Öngörü ve Etkileri, Tedarik Zinciri ve Satın Alma, Marka Konumlandırma ve İletişim, Tasarım ve İnovasyon konularında önemli paylaşımların yanı sıra uluslararası danışmanlar tarafından workshoplar gerçekleştirilecek. 
Sürdürülebilir Perakende Konferansı da Sustainable Brands 2015 Istanbul Çatısı Altında Gerçekleşiyor!
Sustainable Brands 2015 Istanbul Konferansı çatısı altında gerçekleşecek dikkat çekici bir diğer etkinlik ise; Türkiye’nin perakendecilerini buluşturacak olan Sürdürülebilir Perakende Konferansı olacak. Sektörün önemli markalarının temsilcileri sürdürülebilir perakende için iyi uygulama örneklerini ve yol haritalarını paylaşacaklar.
BASF ve Unilever’in platin sponsorluğunda gerçekleşecek olan Sustainable Brands 2015’in iletişim sponsorluğunu ise Vodafone üstlenecek. Konferansın gümüş sponsorları arasında Anadolu Efes, n11.com, Prefabrik Yapı ve Schneider Electric yer alırken Tedarik Zinciri Kulvarı Ekol Lojistik; İnovasyon Kulvarı ise Philips’in sponsorluğunda gerçekleşecek. Bunun yanı sıra, Allianz Türkiye, Pınar, Sütaş, TAV ve TSKB’nin de sponsorlar arasında yer aldığı konferansta Hürriyet de basın sponsoru olarak yer alıyor. Ayrıca İSO, İTO, İKV, SKD, TKYD, TÜAD, İDA, TÜHİD gibi önemli dernekler de Sustainable Brands 2015 Istanbul’a destek veriyor.
Sustainable Brands 2015 İstanbul hakkında daha detaylı bilgi ve program için, http://www.sustainablebrandsistanbul.com/2015/  adresini ziyaret edebilirsiniz…
Bilgi için:

Simge Aydın
Sürdürülebilirlik Akademisi
(0212) 274 25 16 / 150
simgea@surakademi.com
www.surdurulebilirlikakademisi.com  


Beyza Yaşar
Ünite İletişim
(0212) 272 93 13
www.unite.com.tr


Bir boomads advertorial içeriğidir.

11 Mart 2015 Çarşamba

CANNES’DA ŞEHİR ŞOV

Türkiye, 10-13 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenecek MIPIM’e damga vurmaya hazırlanıyor. Global yatırımcıların buluşma noktası olan fuarda bu yıl ‘İstanbul çadırı’ kurulacak, kentin maketi sergilenecek. Uluslararası katılımcıların İstanbul’u görebilecekleri 96 metrekarelik dev kent maketinde her saat başında İstanbul’un seslerini, tarihini yansıtan şovlar yapılacak. Geçmiş yıllarda gayrimenkul projeleri segilenen fuarda bu yıl şehirler ön plana çıkacak. Yabancı yatırımcılara İstanbul’un yanı sıra Antalya, Ankara ve Balıkesir de tanıtılacak.  Fuar alanında sergilenen maketler ve düzenlenen panellerle Türkiye’ye yatımın avantajları anlatılacak. Bu yıl 20 bin ziyaretçinin katılımıyla gerçekleşen Resmi MIPIM Açılış Kokteyli’nin ev sahibi İstanbul Ticaret Odası ve Beyoğlu Belediyesi olacak. Kokteylde uluslararası yatırımcıya Türk tatları ve kültürüyle İstanbul anlatılacak.
Ant Yapı: Ümraniye’de Geri Sayım
Ant Yapı’nın İstanbul Ümraniye’de inşa ettiği 42 katlı ‘Antasya Residence’ projesinin inşasında 42’inci kata ulaşıldı. 617 bağımsız birimden oluşan projede teslimlerin Ekim 2015’de yapılması planlanıyor. Antasya Residence, İstanbul’da, TEM Ümraniye kavşağında yer alıyor.  1. ve 2. köprü bağlantı yollarına yakın bir mesafede konumlanan projede teslimlerin Ekim 2015’de yapılması planlanıyor. Antasya Residence; Akasya Yapı’nın yaklaşık 50 dönüm arsası üzerinde geliştirdiği konut, ofis ve alışveriş merkezinden oluşan karma projenin konut bloğu olarak ortaya çıkıyor. Bu karma yapı içerisinde 42 kat ve 617 bağımsız bölümden oluşan konut bloğunda, standart kat planlarındaki 1+1 ve 2+1 dairelerin yanı sıra birleştirme imkanı sunan modüler sistem sayesinde daha büyük konut alternatifleri elde etmek de mümkün. Projede Üst kattaki daireler, Avrupa yakası silueti ve orman manzarasına hakim olmasıyla öne çıkıyor. Antasya Residence projesi yüzde 1 KDV avantajına da sahip.
Cennet Koru: 2 Milyar Lira Yatırım Yolda
Keleşoğlu İnşaat yeni gayrimenkul yatırımları için düğmeye bastı. İstanbul’da yatırım değeri 2 milyar lirayı bulan 3 proje planladıklarını belirten Keleşoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Keleş ve Dursun Keleş, İstanbul Küçükçekmece’deki CennetKoru konut projelerinde inşaatın yüzde 45’ini tamamladıklarını söyledi.  İstanbul Küçükçekmece’de hayata geçen CennetKoru konut projesinde inşaatın yüzde 45’ini tamamlayan Keleşoğlu İnşaat yeni gayrimenkul projeleri için çalışmalara başladı. Keleşoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Keleş ve Dursun Keleş, yıl içinde yatırım değeri 2 milyar lirayı bulan 3 proje planladıklarını söyledi. İstanbul Küçükçekmece’deki CennetKoru projesinde 408 konut ve 25 mağazaya yer verildiğini belirten Fuat Keleş, “Mayıs 2016’da tamamlanacak projede mağazalar da satışa sunuldu. Proje tamamlanınca 1500 kişiye ev sahipliği yapacak” dedi.
DKY İnşaat: 2 Yılda 3 Bin Konut Üretecek 
MIPIM’e katılan DKY İnşaat, yeni projeleri ilk kez uluslararası yatırımcılara tanıtacak.  DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, iki yılda 3 milyar lira yatırımla 3 bin konut inşa edeceklerini açıkladı. Şirket, İstanbul’un hızla gelişen lokasyonu Kartal’da gerçekleştirdiği ‘DKY Kartal’ projesini Avrupalı yatırımcıların beğenisine sunacak. DKY İnşaat ayrıca, Kağıthane, Çeliktepe, Göztepe, Sultanbeyli, Kadıköy, Maltepe gibi  bölgelerde gerçekleştireceği konut ve ofis projeleri ile ilgileri yatırımcılarla paylaşacak. DKY inşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya,  DKY Kartal projesi ile birlikte iki yılda 7 proje hayata geçireceklerini belirterek, 3 bin konut ve 3 milyar TL yatırım yapacaklarını ifade etti.
Emlak Konut: İstanbul’u Tanıtacak 
Fuarda İstanbul’un gelişen bölgelerini tanıtacaklarını belirten Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, Başakşehir- Kayabaş, Batı Ataşehir bölgeleri ve İstanbul Finans Merkezi alanını yabancı yatırımcılara tanıtacaklarını söyledi. Fuara, Emlak Konut GYO olarak herhangi bir proje ile katılmadıklarını, projeden ziyade daha makro bir yaklaşım sergilemek hedefiyle yola çıktıklarını belirten Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum,  projelerin bulunduğu bölgeleri ön plana çıkartacaklarını dile getirdi. İstanbul Avrupa yakasında Yenişehir bölgesinin çekirdeğini oluşturan Başakşehir-Kayabaşı bölgesini yabancı yatırımcılara anlatacaklarını söyleyen Kurum,  “Fuarda tanıtacağımız ikinci bölge şirketimizin uzun yıllardır gelişiminde büyük emeğinin geçtiği ve birçok başarılı gelir paylaşımı projemizi tamamladığımız Batı Ataşehir bölgesi. Bunlara ek ve üçüncü olarak ise, özellikle hükümetimizin de kuruluşunda büyük destek verdiği ve bizzat şirketimizin de koordinasyonunda iştirak ettiği “İstanbul Finans Merkezi”. Bu üç alanı da özel olarak hazırlattığımız ölçeklendirilmiş model maketlerimizle tanıtacağız” dedi.
Kuzu Grup: Ortadoğu’dan Sonra Sıra Avrupa’da 
İstanbul Ataköy’de hayata geçecek konut projesi ‘Sea Pearl’,  Dubai’de düzenlenen gayrimenkul fuarı Cityscape Global’den sonra şimdi de MIPIM’de görücüye çıkıyor.  Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu, Fransa’daki fuarda yabancı yatırımcılardan önemli oranda ön talep beklediklerini söyledi. Özen Kuzu, MIPIM 2015 fuarının Türkiye’nin gelişen gayrimenkul pazarını tanıtmak ve İstanbul’un imajını yükseltmek için önemli bir organizasyon olduğunu dile getirdi.
Vadistanbul Bulvar: Yatırım Fonlarıyla Cannes’da Buluşacak
İstanbul Ticaret Odası’nın destekleriyle oluşturulan Türkiye çadırında, ‘Vadistanbul’ gayrimenkul projesi de yerini alıyor. Şirket yetkilileri fuarda yabancı yatırım fonları ile birebir görüşmeler gerçekleştireceklerini söyledi.  Bu yıl 26’ncısı düzenlenen MIPIM Fuarı, dünyanın birçok noktasından gayrimenkul projelerini yatırımcılarla buluşturmaya devam ediyor. Artaş Grubu, Aydınlı Grup ve Invest İnşaat’ın ortak girişimi ile hayata geçirilen, 1.1 milyar dolarlık Vadistanbul projesi MIPIM fuarında bu yıl da yerini alacak. Şirket yetkililer fuarda, yabancı yatırım fonları ile de birebir görüşmeler gerçekleştireceklerini söyledi.  424 bin metrekare alan üzerinde geliştirilen Vadistanbul’un ofis, alışveriş caddesi, AVM ve otelden oluşacak “Bulvar” etabı uluslararası arenada sergilenecek.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

27 Aralık 2014 Cumartesi

2015'ten şimdiden haberdarım!

Haberleri takip etmek için kullanılabilecek en iyi uygulama Hürriyet E-gazete olsa gerek. Hem basılı gazete okuma keyfini yaşarken, hem de güncel haberlere ulaşabilme imkanı sunuyor. Uygulamanın son güncellemeleri ile de; hava durumuna, burcuma, finans haberlerine ve sinema rehberine ulaşabiliyorum. Hürriyet E-Gazete'nin en güzel yanı da (sona sakladım) bir sonraki günün haberlerini 00:00'da alınıyor olması.
Şimdi de sizi Hürriyet E-gazete'nin yılbaşı paketi ile tanıştırmak istiyorum. Bu pakette Hürriyet E-Gazete'nin yanı sıra, Elle ve Atlas dergilerinin dijital kopyası var :)
Haberleri ve gündemi hem gazete okuma keyfini yaşayarak takip etmek isteyenler, hem de ben gazetemi okurken bir yandan da falıma da bakarım, filmlerden de haberim olur diyenler yılbaşı paketini kaçırmasın derim! Hem de kısa bir süre için sunulan bu paketi alıp, gazete keyfini sürerken modayı Elle ile takip de edebilir, Atlas okuyarak da farklı keşifler yaşayabilirsiniz.
Yeni yılda sevdiklerine sevdiğin şeyleri hediye etmek de adettendir. Siz de arkadaşlarınıza ve gazetesiz olmaz diyen aile üyelerinize 6 aylık veya 1 yıllık versiyonları olan Hürriyet E-Gazete paketlerinden birini hediye edebilirsiniz. Her gün kullandıkça sizi hatırlasınlar:)
Daha ayrıntılı bilgi almak için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

21 Kasım 2014 Cuma

"Orta Anadolu Arı Irkı" ıslah ediliyor

Orta Anadolu Balarısı Belirleme, Koruma ve Yaygınlaştırılması Projesi Kızılcahamam Kırkırca köyü kaplan deresinde 3 yıl önce kurulan arı işletmesinde uygulanıyor.

 İç Anadolu ve Sakarya havzasından (Ankara, Eskişehir) 4 değişik lokasyondan alınan materyaller 3 nesildir karıştırılarak ıslah ediliyor. Proje 2015 yılında Bakanlığa tescile sunulacak.

Tarım ve hayvancılık desteklemelerine vurgu yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Güdül İlçe Müdürü Hüseyin Tanrıseven, “Bakanlığımızın ve Orman Bakanlığının katkıları ve ANG Vakfının işbirliği içerisinde geliştirilen bir ırk projesi. Bölgemiz arıcılarına ve memleketimize faydalı olması için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Ve emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Hedef: 1 milyon arı kolonisi ve bal üretimini kovan başı 10 kg arttırmak

Arıcılık sektörünün sorunlarını eğitimsizlik, arı nesillerinin bozulması, arı zararlıları ve arı hastalıkları olduğunu aktaran ANG Vakfı Arıcılık Danışmanı Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet İnci, Orta Anadolu arı ırkı ıslahı projesinin buradan hareketle doğduğunu anlattı. Dünyada üretilen balın kovan başı 35 ila 60 kilogram olduğunun altını çizen İnci, “Türkiye arıcılığının 4 temel sorunu var. Eğitim, damızlık arı sorunu, arı sağlığı ve balda pazarlama sorunları var. Eline sağlıklı damızlık arı olmadığı için kovan başı Türkiye üretimi 14 kilo. Oysa Çin’de 48 kilo, Avustralya’da, Kanada’da 60-70 kilo. Biz onların bir kovanda ürettiğinin dörtte birini bile üretemiyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’de 5 ayrı arı ırkının gezgin arıcıların dolaştırması sonucu bu ırkların melezleşerek verimsizleştiğine dikkati çeken İnci,“Bir arı ırkının melezlenmeden kalabilmesi için çevredeki başka ırklarla bir arada olmaması lazım. En az 8-10 km mesafesi olmalı ki arılar uçarken döllenirler. Onun için bu vadiyi seçtik. Burası Kızılcahamam’ın Kırkırca köyü kaplan deresi. Yerleşimden uzak. Başka arı yok” dedi.

4 ayrı lokasyondan materyal aldıklarını belirten Ankara Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kandemir, “Özellikle Kızılcahamam, Güdül, Eskişehir ve Sakarya Havzasında araştırma yaparak 4 lokasyonda orijinal diyebileceğimiz arılar bulduk. Bunlar Kargı, Kapullu, Taşören köyü, Kırkırca. Daha sonra bu arıların gerçek Orta Anadolu ırkı olup olmadığını tespit ettik. Morfolojik özelliklerine baktık. Öncekilerle benzerliklerine baktık. Benzer bulduğumuz yerlerden de kovanlar satın alarak buradaki arılığı oluşturduk. Projemiz de başlamış oldu böylece” diye konuştu.

Proje kapsamında 200 hektar alana, bölgeye uygun çiçekli ve ballı bitkiler dikilmesi konusunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile mutabakata varıldığı ifade edildi.

12 Eylül 2014 Cuma

Polatlı'da KOSGEB Adıyla Dolandırdılar

Polatlı'da Küçük Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) ismini kullanarak 18 kişiyi dolandırdılar. Telefon dolandırıcıları, ilçede 18 kişiden 400 bin TL para topladılar.

KOSGEB Uzmanı Burhan Zırhlıoğlu, bu tür dolandırıcılık olaylarının diğer ilçelerde de yaşandığını söyledi.Zırhlıoğlu, "Zırhlıoğlu şunları kaydetti “Polatlı’da, Beypazarı’nda ve Haymana’da bu tür sıkıntılar yaşandı. Polatlı genelinde 18 kişiden toplam 400 Bin TL dolandırıldı. Firmalar zaten zor durumda dolandırıcılar bunu fırsat olarak nitelendiriyor. Kesinlikle dışarıdan gelecek telefonlara itibar etmesinler. Biz kargoyla hiçbir şey göndermeyiz. Kaybolan firmalara SMS ile yada mail yoluyla haber veririz. Hiçbir zaman için telefonla birisini arayıp para yatırın demeyiz."

Anadolunun Son Katrancısı

 Çorum'un Bayat ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki Ali Çakmak, 40 yıldır geçimini ağaçlardan topladığı katranı satarak sağlıyor.

Orman kesim zamanında eşeği ve katırıyla birlikte yola çıkan Çakmak, ağaç köklerinden ve gövdelerinden çıkan katranları topluyor. 40 yıldır katran satarak geçimini sürdüren Çakmak, eşeği ve katırı ile Çankırı, Çorum, Yozgat, Eskişehir, Haymana, Polatlı ve çevre deki yerleşim alanlarını ziyaret ediyor.

Yaptığı işten memnun olduğunu ifade eden Çakmak, "70 yaşındayım. 40 yıldır bu işe yapıyorum. Katranı orman kesim zamanı yapıyorum. Eşek ve katırımla kestirme yolları kullanıyorum. Eve dönüşüm 10 ile 25 gün arasında değişiyor. Gittiğim köylerde köy odalarında, bazen de konuk edenlerin evinde kalıyorum"dedi.

Çakmak, katranın hayvanlardaki ayak hastalıklarının tedavisinde kullanıldığını belirtti.

40 yıldır aralıksız olarak bu iş ile uğraştığını dile getiren Çakmak, "Katrancılığı benden başka bu şekilde yapan kimse kalmadı "diye konuştu.

Çakmak, işinden memnun olduğunu ve bu işi yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi

21 Ağustos 2014 Perşembe

Galatasaray Haymana’dan Memnun Ayrıldı

Merhum Spor Adamları Selçuk YULA ve Coşkun ÖZARI anısına dörtlü turnuva için Polatlı’ya gelen Galatasaray Spor Kulübü U-21 Takımı bünyesinde, üç as takım futbolcusu ile çalıştırıcıları Orhan ATİK başkanlığında, maç öncesi konaklamak için Haymana’ya geldi. Sarı-Kırmızılı ekip, yeni açılan Ravza Termal Oteli’ni tercih ettiler.

Galatasaray Takımını, Ravza Termal Oteli’nde; Haymana Kaymakamı Turan ERDOĞAN, Haymana Garnizon Komutanı Üsteğmen Ömer SEYHAN, Haymana Belediye Başkanı Özdemir TURGUT, Haymana Belediyesi Başkan Vekili Talip KAPICI, Başkan Yardımcıları Mehmet ÖZTAŞ ve İbrahim KOMSUOĞLU, Sosyal ve Kültür İşleri Müdürü Halil İbrahim UÇAK ziyaret ettiler.

Ravza Termal Oteli sahibi Mehmet SARAÇ tarafından otel girişinde karşılanan ziyaret heyeti, Galatasaray Kulübü teknik heyeti, idarecileri ve sporcularla tanışıp sohbet ettiler. U21 takımının bünyesinde A Takımda her zaman oynayacak ve halen kadroda yer alan futbolcular bulunduğunu belirten Teknik Sorumlu Orhan ATİK; Haymana’yı çok sevdiklerini, halkın sıcak ilgisi karşısında heyecanlandıklarını, GS amblemli otobüsleri ile ilçeye girişlerinde yola dizilmiş kalabalık tarafından coşkuyla karşılandıklarını söyledi. Haymana Kaymakamı Turan ERDOĞAN ve Haymana Belediye Başkanı Özdemir TURGUT’da yaptıkları konuşmalarda UEFA kupasını ilk kez kazanan bir Türk takımının ilçelerini ziyaret etmelerinden mutluluk duyduklarını belirttiler.

Bu yıl güçlü kadrolarıyla lige hazırlanan Yeni Malatyaspor ve Şanlıurfa Sportakımları Polatlı yerine Haymana’da konaklamayı tercih ettiler.ŞEKERSPOR’DAN HAYMANA BELEDİYE BAŞKANI ÖZDEMİR TURGUT’A ŞİLTDört takımın katıldığı turnuvanın ilk maçında, Şekerspor - Galatasaray’ı penaltılarla yenerek tur atladı. İkinci gün maçları sonucunda turnuvada Şanlıurfaspor 1. ,Şekerspor 2. , Yeni Malatyaspor 3. ve Galatasaray 4. oldu.

Turnuvanın ilk günü Polatlı Kaymakamı Gürsoy Osman BİLGİN, Polatlı Garnizon Komutanı Tümgenaral Avni ANGUN, Polatlı Belediye Başkan Yardımcısı Veli KESKİN’e şiltleri, Şekerspor Kulüp Başkanı Orhan KAPELMAN tarafından takdim edildi. Haymana Belediye Başkanı Özdemir TURGUT’un şilti de, Haymana Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Halil İbrahim UÇAK’a teslim edildi. Geleneksel hale getirilecekturnuvanın gelecek yılda yapılması düşünülüyor

17 Ağustos 2014 Pazar

Polatlı'da Eğitim Uçağı Düştü

Polatlı  yakınlarına bugün akşam saatlerinde kendi yaptığı kit uçakla düşen pilot Necip Ülkü olay yerinde hayatını kaybetti.

Olay bugün saat 18.30 sıralarında meydana geldi. Polatlı'nın Şabanözü ve Karacaahmet mahalleri arasında kalan ve ABD'den kendi getirttiği parçalarla yaptığı kit uçakla uçuş yapan pilot 57 yaşındaki Necip Ülkü, kontrolü kaybederek şeker pancarı tarlasına düştü. Necip Ülkü, olay yerinde hayatını kaybetti.

Görgü tanıklarından bölgede çiftçilik yapan Salih Ertuğrul, Biz tarlada çalışıyorduk. Uçak havada birden dengesini kaybedip ekseni etrafında dönmeye başladı. ve kontrolsüz bir şekilde pancar tarlasına düştü dedi.

Olay yerine 2 ambulans sevkedilirken, jandarma güvenlik önlemi aldı.

Necip Ülkü, Polatlı yakınlındaki bir arazide hangar kuran ve burada ABD'den getirttiği malzemelerle bugüne kadar 2 kit uçak üretmişti. Ülkü'nün hangarının yanında da araziye kit uçakların iniş kalkış yapabileceği bir de pisti bulunuyordu.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Kabak Çekirdeğinin Faydaları Saymakla Bitmiyor

Kabak çekirdeği kelimenin tam anlamıyla cebinizdeki doktor.

İşte kabak çekirdeğinin bilinmeyen faydaları...

- Kalın bağırsak kanseri riskini azaltır.

- İçerdiği E vitamini ile hücre zarının bozulmasını önler.

- Kabak çekirdeği ciddi bir bağırsak kurdu düşürücüdür.

- Kabak çekirdeğinin iyi huylu prostat büyümesini önlediği tıbben kanıtlanmış ve kabul görmüştür.

- İdrar yolları bozukluklarına da faydalıdır.

- E vitamini geç yaşlanmamızı ve yaşlılığımızı genç gibi geçirmemizi sağlar.

- Kabızlık sorununu ortadan kaldırır.

- Su tutup şişerek tokluk hissi verir.

- Kabak çekirdeği mineraller, esansiyel yağlar ve proteinler bakımından zengindir.

- Ayrıca içinde kemikler ve iştah için önemli bir madde çinko var. Bir bardak kabak çekirdeği günlük çinko, demir ve E vitamini ihtiyacımızın tamamını, yarım bardak kabak çekirdeği ise günlük magnezyum ihtiyacımızın tamamını karşılar.

- Omega 3 ve omega 6 içeriği beyin fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur.

- Zihinsel gelişimi olumlu yönde etkiler.

- Arjinin adlı amino asit sayesinde nitrit oksik oluşumu ile damarların esnemesi ile ereksiyon ve kalp problemlerinde kullanılma potansiyeli yüksek olduğundan bu alanla ilaç yapım çalışmaları sürmektedir.

- Fosfor içerir. Fosfor kemik oluşumuna yardımcı olur, böbrek fonksiyonlarını düzenler.

- Doymamış yağ oranı yüksek olduğundan kandaki trigliseridi düşürür yani kolesterol sıkıntısının çözülmesine yardımcı olur.

- Yine bu mantıkla ve phystosterin maddesinin de yardımıyla damar kanserine iyi gelir.